4 Kasım 2016 Cuma

Çalışanlarınızı Motive Etmek İçin Mükemmel Tavsiyeler

  Hiç yorum yok

Etkili bir girişimci olmanın en zor yanlarından biri, sadece çalışanlamış olurınızı organize edip verdiğiniz göreve bağlı kalmalarını sağlamak değil bununla beraber onları gerçekten iyi bir şekilde motive edebileceğinizi öğrenmekte saklıdır.




Ne yazık ki her çalışan, gündelik çalışma rutinlerinden çıkıp kendilerinden bir şeyler katmaya pek de meyilli değil. Bunun sebebi de çoğunlukla, yapmış oldukları işi sahiplenici bir tavırdan yoksun olmalarından kaynaklanıyor.

Buna rağmen, yaptıkları işi sahiplenen ve işlerinin hakkaten de kıymetli bulunduğunu hisseden çalışanlamış olurın motive olmaları ve işlerine kendilerini daha çok vermeleri çok daha olası.

İşyerinizde çalışanlarınızın, gündelik görevlerine kendilerini verme seviyelerini artırabilirseniz, girişiminizin  genel üretkenliğinde ani bir artış görmeye başlayabilirsiniz. Çoğu yönetici için çalışanları motive etmenin sebepleri belli iken, ekip elemanlarını işe hakikaten dahil edebilmenin yollarını bulmak çoğunlukla çok daha zordur.

Ekibinız ne kadar kabiliyet ve eğitim sahibi olursa olsun, işinizin yahut ekip elemanlarının sahip olabileceği en güçlü enstrumanlardan biri işe olan bağlılıktır. Aşağıda değişik alanlarda çalışan yöneticilerin, çalışanlamış olurını motive etmek için kullandıkları en etkili üç yöntemi bulabilirsiniz.

Şirkete katacakları değere odaklanın

ekip elemanlarınızı motive etmek için kullanabileceğiniz en elle tutulur yöntemlerden birisi, şirketiniz hakkında konuşma şeklinizi değiştirmektir.

Mevzunun aslı şuna dayanıyor; hissedarlar şirketin finansal performansıyla daha çok alakadar olurlarken, çoğu çalışanın şirketin finansal başarılarına dair derin bir ilgileri olmuyor. Çalışanlamış olur, şirketin finansal başarısı ile maaşları arasında bir bağlantı göremedikleri için bu daha fazla anlam kazanıyor.

Çalışanlamış olurın şirkete kendilerini hakikaten adamaları için çoğu başarılı yönetici, şirketin dış dünyada yarattığı etkiyi anlatarak motive etmenin, finansal başarıya gore daha etkili olduğunu bulmuş. Gerçekten de, meydana getirilen çoğu araştırma genç çalışanların bu zihniyeti benimsediğini gösteriyor. Takımını motive etmenin yollarını arayan yöneticilerin şirketin finansal değerlerinden çok, topluma kattığı değere yoğunlaşmaları gerektiğini akıllarında bulundurmaları gerekiyor.

“biz” zihniyeti ile hareket edin.

Çoğu süre yöneticiler, motivasyonunu kaybetmiş bir çalışan gördüklerinde, problemi hemen o tek çalışanda aramaya çalışırlar. Şöyle ki kabahatli bir çalışana attıklarında yada “neden bu şekilde yapıyorsun?” şeklinde bir sual sorduklarında ise, onların bir tek cesaretlerini kırıyorlar, motive etmiş olmuyorsunuz.

Bu kendini uzaklaştıran bir çalışanın daha da uzaklaşmasına niçin olabilir. Eğer bir çalışan normal performansını sergilemiyorsa, bunun için bir nedeni bulunduğunu ve genelde bunun nedenin yeterince değer verilmediğini hissetmesi olduğunu unutmamanız oldukça önemlidir.

Çalışanlarmış olurınızı, yapmış oldukları işe yada şirketinize kendilerini daha iyi vermelerini sağlamak ve motivasyonlarını yüksek tutmak için, ekip elemanları ile çalışırken “bizler” zihniyeti ile hareket etmeye başlayın. Sorunlara “Yapabileceğimiz bir şey var mı?” ve “Bu problemi çözmek için ne yapmamız gerekir?” şeklinde yaklaşmalı. Bu şekilde, hem bir çalışanınıza suç atmamış olur olursunuz, bununla birlikte takım elemanlarının şirketinize daha yakın davranabilmeleri için bir fırsat vermiş olmuş olursunuz.

Mesele yaşayan ekip elemanları kendilerine “ben” yerine “biz” zihniyetiyle yaklaşıldığında, çoğunlukla ellerini taşın altına koyup performans sorunlarını halletmeye daha meyilli oluyorlar. Bu, hareketlerinin kendilerinin şirket içindeki durumlarına etkilerinden çok, takımının performansını etkilediklerini fark etmelerinden kaynaklanıyor.

Vakitınızın çoğunu mikro-yönetime değil, ilham vermeye adayın ve sürekli motivasyon verin!

Çoğu süre vakitı kısıtlı yöneticiler, mikro-yönetimle uğraşırken ve çalışanlamış olurının çabalarını denetim etmeye çalışırken o kadar fazla zaman harcıyorlar ki, onlara esin vermeyi tamamen unutuyorlar.

Meydana getirilen araştırmalara gösteriyor ki, liderlerini ilham verici olarak bulunan çalışanlamış olur işlerine çok daha bağlı, üretken ve memnun oluyorlar. Hem de çalıştıkları işyerinde daha uzun süre çalışıyorlar.

Yöneticilerin çalışanların yapacakları işleri yönetmekten, esin vermeleri için yeterince vakit kalmıyor olabilir. Sadece, ilham yöntemini seçen yöneticiler çoğunlukla çalışanlarıyla daha yakın ilişkiler kuruyor ve motivasyonu daha yüksek, kendilerini işlerine daha çok veren takım elemanlarına kavuşuyorlar. Onlara esin verin ve karşıya söylediğiniz kelimelere ve mesaja dikkat edin. Sonuçlar sizi şaşırtabilir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder